Cezayir’deki sanayi şirketleri, özellikle ilaç dağıtım sektöründe, çeşitli faaliyetlerini etkileyen çok sayıda değişim ve zorlukla karşı karşıyadır. Bu çalışmada, ilaç dağıtım sürecinin güvenliğini ve şeffaflığını sağlamak için yeni bir Blockchain tabanlı sistem öneriyoruz. Blockchain teknolojisi, ilaç dağıtımında güvenliği artıran, merkezi olmayan, müdahaleye karşı dayanıklı bir kayıt sağlamaktadır. Bu sistem, ilaç tedarik zincirindeki temel sorunları ele alarak tüm işlem aşamalarında şeffaflık ve güvenlik sunmaktadır.
HTP’ler tamamen zararlı maddelerden arınmış değildir, yanma olmadığından önemli ölçüde daha az HPHC içerirler. Mevcut kanıtlar, HTP’lerin sigarayı bırakmakta zorluk çeken tiryakiler için daha güvenli ikameler olarak hizmet edebileceğini göstermektedir. HTP’ler, özellikle geleneksel sigaralarda önemli bir karsinojen kaynağı olan yanma yan ürünleri üretmedikleri için, zarar azaltma konusunda umut verici bir seçenek olarak görünmektedir. Peptik ülserlerin en yaygın nedenlerinden biri, birincil patojen olarak Helicobacter pylori’dir (H. pylori). Pylori enfeksiyonunu tedavi etmek amacıyla yeni bir gastro-retentif raft sıvı dozaj formülasyonu tasarlamayı ve geliştirmeyi amaçlamıştır.
İlaç Satış Verileri Kullanılarak Ağaç Algoritmaları İle Elde Edilen Gelirin Tahmin Edilmesi
Yakın geçmişte Gopinath ve arkadaşları tarafından keşfedilen aspazomlar, askorbil palmitatın oluşturduğu çift tabakalı veziküler sistem olarak tanımlanmaktadır. Askorbil palmitat, askorbik asite göre daha lipofilik, kararlı ve biyoyararlanımı daha yüksek olan ester formudur. Vücutta kullanıma kadar lipit hücre zarında depolanabilen askorbil palmitat, ilaç çözünürlüğünü ve deride permeabiliteyi artırıcı özellikleriyle aspazomları dermal uygulamada ön plana çıkaran önemli avantajlara sahiptir. Yapılan çalışmalara bakıldığında, etkin madde içermeyen aspazomların bile antioksidan etkinliğinin yüksek olduğu, bunun yanı sıra farklı aktif bileşikler kullanılarak yaşlanma karşıtı etki, foto koruma, deri rengini açıcı etki gibi farklı amaçlar için geliştirildiği görülmektedir. Bu derleme, tedavide etkinliği artırmak amacına hizmet eden yeni ilaç taşıyıcı sistem olan aspazomların yapısı, avantajları, dezavantajları, hazırlama yöntemleri, karakterizasyonu, terapötik potansiyelleri ve geleceği üzerinde durmaktadır. Çeşitli ilaçların taşınmasında kalsiyumaljinat mikroküreleri üzerine araştırmalar yaygınlaşmıştır.
Paliperidon ve Risperidon kullanımının, özellikle şizofreni gibi psikotik hastaların tedavisinde daha değerli olabileceği anlaşılmaktadır. İlaç tedarik zincirinin güvenliğini sağlamak, ilaç dağıtımının bütünlüğünün hasta güvenliği açısından kritik olması nedeniyle drug sales küresel çapta önemli bir zorluktur. Geleneksel tedarik zinciri sistemleri genellikle şeffaf olmayıp, farmasötik ürünlerin orijinalliğinin takibinive doğrulanmasını zorlaştırmaktadır. Bu şeffaflık eksikliği, sahte ilaçların pazara sızmasına ve dünya çapında milyonlarca hasta için ciddi sağlık riskleri oluşturmasına yol açabilen güvenlik açıklarına yol açar. Merkezi sistemlerdeki veri manipülasyonu ve hesap verebilirlik eksikliği bu sorunları daha da kötüleştirerek ilaç tedarik zincirine olan güveni zedeler.
Drug sales prediction with ACF and PACF supported ARIMA method
- Verilerin analizi ölçek ifadelerin güvenilirliklerini test etmek için ilk olarak iç tutarlılığı denetlenmiş sonrasında ölçeklerin boyutlarını değerlendirmek amacı ile AFA yapılmıştır.
- Comet testi sonuçları, UR-144’ün SH-SY5Y hücrelerinde genotoksisiteye nedenolmadığını göstermektedir.
- Yapılan çalışmalara bakıldığında, etkin madde içermeyen aspazomların bile antioksidan etkinliğinin yüksek olduğu, bunun yanı sıra farklı aktif bileşikler kullanılarak yaşlanma karşıtı etki, foto koruma, deri rengini açıcı etki gibi farklı amaçlar için geliştirildiği görülmektedir.
- HTP’ler tamamen zararlı maddelerden arınmış değildir, yanma olmadığından önemli ölçüde daha az HPHC içerirler.
- ADME tahminlerigöz önüne alındığında, tüm ilaç moleküllerinin (a-j) iyi farmakokinetik profilleri vardı, ancak Lurasidon’un bazı dezavantajları olduğu bulundu.
Monoterapi olarak FDA onayı 2013 yılında, hepatit C’nin kombinasyon tedavisi için ise 2014 yılında verilmiştir. Bu nedenle, safsızlıkların tanımlanması konusunda bir fikir birliği oluşmamış olup, ilacın güvenliğine ilişkin endişeler de bulunmaktadır. SOF analizi için stabiliteyi gösteren kromatografik yöntemlerin geliştirilmesine ilişkin bir inceleme, ilk raporlardan Ocak 2023’e kadar PubMed ve Google Akademik veri tabanları kullanılarak gerçekleştirildi. Bu derlemenin amacı, SOF’u analiz etmek için stres çalışmaları kullanılarak yürütülen stabilite gösterge yöntemlerinin geliştirilmesine ilişkin farklı çalışmalarda bildirilen bilgileri ve bu stres çalışmalarının sonuçlarını özetlemektir. Serotonin (5-HT) ve reseptörleri çeşitli nöropsikiyatrik bozukluklarda rol oynamakta ve 5-HT ile dopamin (DA) sistemleri arasındaki değişen serotoninerjik nörotransmisyon ve etkileşimler, psikotik bozuklukların patofizyolojisine katkıda bulunmaktadır. 5-HT Reseptörleriyle etkileşimlerin araştırılması, 5-HT reseptörleri üzerindeki uzun vadeli etkileri henüz yeterince değerlendirilmemiş olan modern antipsikotik ilaçların özelliklerinin aydınlatılmasına katkıda bulunabilir.
- İlaç tedarik zincirinin güvenliğini sağlamak, ilaç dağıtımının bütünlüğünün hasta güvenliği açısından kritik olması nedeniyle küresel çapta önemli bir zorluktur.
- Ayrıca analizler sırasında ortaya çıkan peptidin adsorpsiyon probleminin kaynakları araştırılmış ve LC-MS/ MS analizlerinde adsorpsiyonu engelleyen faktörler test edilmiştir.
- Peptik ülserlerin en yaygın nedenlerinden biri, birincil patojen olarak Helicobacter pylori’dir (H. pylori).
- Vazoaktif intestinal polipeptid (VIP), beynin hipotalamus bölgesinden elde edilen glukagon/sekretin ailesine ait bir polipeptittir.
VIP analizi için kromatografik (ayırma kolonu, organik çözücü ve hareketli fazın asit içeriği, akış hızı gibi) ve kütle spektrometrik (peptit öncül iyonlarının ve parçalarının gözlenmesi, parçalanma voltajı, çarpışma enerjisi gibi) parametreler incelenmiştir. Analizde VIP için 665.9 (M5+) m/z öncül iyon ve 799.5 ve 770.7 m/z parça iyonları gözlenmiştir. Ayrıca analizler sırasında ortaya çıkan peptidin adsorpsiyon probleminin kaynakları araştırılmış ve LC-MS/ MS analizlerinde adsorpsiyonu engelleyen faktörler test edilmiştir. Ek olarak, albümin çözeltisinin peptidin yüzeye adsorpsiyonuna bir bariyer olarak analizler üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda, geliştirilen LC-MS/MS yöntemi ile adsorpsiyon varlığında VIP’nin çoklu yüklenmiş türlerinin kütlelerinin ve parçalarının gözlenebilmesi bakımından uygulamanın uygunluğu gösterilmiştir. 5-Bromo-2,3-diaminopiridin ve 3,4-diaminopiridinin, 4-(4-florofenoksi) benzaldehitin (1) sodyum metabisülfit tuzuyla ile reaksiyona sokulmasıyla sırasıyla 6-bromo-2-(4-(4-florofenoksi) fenil)-4H-imidazo4,5-bpiridin (I) ve 2-4-(4-florofenoksi)fenil-5H-imidazo4,5-cpiridin (III) bileşikleri elde edildi.
Sentetik kannabinoidlerin (SK) kullanımı, farklı kültürlerdeki gençler arasında önemli ölçüde artmaktadır. Vaka raporları, UR-144 maruziyetinden sonra nöronal toksisite belirtilerine işaret ederken, çeşitli laboratuvar çalışmaları UR-144’ün farklı hücre hatlarında apoptoz ve oksidatif stresi indüklediğini göstermektedir. Ancak bu çalışmalardan hiçbiri UR-144’ün nöronal hücreler üzerindeki etkileri değerlendirmemektedir. Bu çalışmada, UR-144’üninsan nöroblastoma (SH-SY5Y) hücrelerinde moleküler etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Sitotoksisiteyi değerlendirmek için MTT ve nötral kırmızı tutulum (NRU) testleri yapılmıştır. Oksidatif stres, toplam antioksidan kapasite testi (TAC) ile değerlendirilmiş ve reaktif oksijen türleri (ROS) ile malondialdehit (MDA) seviyelerindeki değişimler ölçülmüştür.
İlaç tercihinde esas belirleyici etkenin hekimler olması, hekimlerin ilaç tercihinde reçeteleme davranışlarını belirleyen faktörlerin, hem ilaç firmalarının hem de geri ödeme kurumlarının ilgisini çekmektedir. İlaç firmaları tıbbi tanıtım temsilcilerini kullanarak hekimlerin reçeteleme davranışına etki etmeye çalışırlar. Geri ödeme kurumları ise; hekimlerin reçeteleme davranışlarında kısıtlamalar yaparak maliyetleri düşürmeye çalışmaktadırlar. Araştırmada 609 hekim ve diş hekimine 5’li likert ölçek değerlendirmesi ile anket uygulanmıştır. Verilerin analizi ölçek ifadelerin güvenilirliklerini test etmek için ilk olarak iç tutarlılığı denetlenmiş sonrasında ölçeklerin boyutlarını değerlendirmek amacı ile AFA yapılmıştır. Bu faktörler arasında ilaç tercihihine yönelik olarak ilaç etkinliği, hekim bilgi ve maliyet alt boyutları incelenmiştir.